YABANABAT

   
 


 

 

YABANABAT

=> Yabanabat Tarihi

Hakkımızda

İklim

Gelenek-Görenek

BASINDA BÖLGEMİZ

BÖLGEMİZİN KAZALARI

Güdül Kaymakamlığı

Güdül Belediye

Güdülkazasi

Güdül Gezgini

Akçakese

Akçakesem

Akcakise

Akçakese Gezgini

Akcakeseli Gezgin

Kiymirvadisi

Kiymir

Kiymir Gezgini

Güzel Köyü

Yeşilöz

Kızılcahamam Kaymakamlığı

Kızılcahamam Belediye

Beypazarı Kaymakamlığı

Beypazarı Belediye

Kazan Kaymakamlığı

Kazan Belediye

Ayaş Kaymakamlığı

Ayaş Belediye

Ankarayı Tanıyalım

Faydalı Linkler

Dinimi Ögreniyorum

by-Solar Enerji

AEnerji

Alobilgi

Tercüme Tüm Diller

Ergenekon Destanı

Balık Çiftliği

İletişim

Ziyaretçi defteri

KIZILCAHAMAM TARİHİ

 


     
 

E-MAIL   yollayiniz.
Saygılarımla 
ADNAN ÖZTÜRK.


ÖNSÖZ
KURMUŞ OLDUGUM BU SİTELER  
YABANABATGEZGİNİ   KİYMİR   KİYMİRVADİSİ  ve  KİYMİRGEZGİNİ     ASLİNDA BİR  POROTOSTODUR, NEDENMİ? YILLARDIR BÖLGEMİZ YANİ YABANAT,KİYMİR ÇAYI VADİSİ ÜVEY EVLAT OLARAK GÖRÜLMÜŞTÜR, GERİYE DÖNÜK BİR DÜŞÜNÜN KIZILCAHAMAM DAN BAŞLAYIP TÜM VADİ, ÇELTİKÇİ VE ÇOK KÖYLERİ, GÜDÜL VE KÖYLERİ, AKÇAKESE, ÖZÇALTI, MEYVEBÜKÜ, GÜZELKÖYÜ, YEŞİLÖZ, BEYPAZARI VE ÇOK KÖYÜ, AYAŞ, SARIOBA, NALLIHAN, KİYMİR VADİSİNİN İÇİNDE KALAN YERLEŞİM TARIM ALANI İDİ 30 YIL ÖNCESİ, YA ŞİMDİ NE OLDUDA HEPSİ BİRDEN YOK OLDU KAYIP OLDU, 30 YIL ÖNCE KİYMİR ÇAYI ETRAFI VADİSİ YEMYEŞİL ÇELTİK TARLALARI İLE BEZENMİŞTİ, ŞİMDİ BUNLARDAN HİÇ ESER KALMAMIŞ, ŞUÇLU KİM YİNE BİZLERİZ SEÇTİGİMİZ POLİTİKAÇILAR NEDENMİ YILLARDIR ALMIŞLAR AGIZLARINA BİR GAB MİLLETİN PARASINI ORAYA YOLLUYORLAR, SANKİ YAPTIKLARIDA BİR İŞ OLSA, BİZE GELDİMİ KİYMİR VADİSİNE KURUŞ YOK, BUNDAN SONRA BİLİNÇLİ OLUP KİYMİR VADİSİ İÇİNDE OLAN TÜM KAYMAKAMLARI, BELEDİYE BAŞKANLARINI, KÖY MUHTARLARINI VE İNSANIMIZI BİZE YAPILAN ÜVEY EVLAT MUAMMELESİNE DUR DEMEK İÇİN BİRLİK OLMAYA DAVET EDİYORUM...
GÜDÜL-AKÇAKESE KÖYÜNDEN
SAYGILARIMLA
ADNAN  ÖZTÜRK   

                          ÖNSÖZ
YABANABAT   (YABANABAD)  BÖLGESİ NERESİDİR? 
Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinin Bölgenin Cumhuriyet öncesindeki ismidir.
YABANABAT  İÇANADOLU BÖLGESİ  ANKARA İLİNE BAGLI, ANKARANIN KUZEY  BATISINA DÜŞEN BÖLGEDİR, MERKEZİ  KIZILCAHAMAM OLUP, PAZAR, KAZAN, ÇELTİKÇİ, AKÇAKESE, GÜZEL, YEŞİLÖZ, GÜDÜL, OLARAK KAYITLARDA GÖRÜLMEKTEDİR..
 




Yabanabad (Yabanabat) Tarihi
KIZILCAHAMAM
Ankara'dan İstanbul'a doğru uzanan E-5, kara yolu, 79. Kilometresinde sola bir yol ayrılır. Yolun kavşağında ilçenin özelliğine uygun çam gövdesinden özel biçimde hazırlanmış bir levha göze çarpar "Kızılcahamam'a Hoş Geldiniz", Burası dar bir vadiye uzanmış çoğunluk çift katlı, ahşap tuğla yığma, betonarme binaların sereserpe dağıldığı hızla gelişmenin çabası içinde alçak gönüllü konuksever, Kızılcahamam halkının yaşadığı, hayat kavgasını sürdürdüğü şirin bir Orta Anadolu kasabasıdır.
İlçe merkezini çeviren sarp görünüşlü dağların ilçeye en yakın doruklarından bakılınca görünüş bambaşkadır. Alıçdağı, şehir hayatının sazlı cazlı, yapmacık parklı bahçeli hayatına meydan okuyacak, Soğuksu Milli Parkını eteklerine serivermiştir. Kırmızı, yeşil renk armonisiyle, caddelerde belirli çizgi düzen ve imarıyla, ilçeyi çeviren Kavaklı Dağı, Kurumcu Dağı, Karakiriş Dağı, Balaban, Işık Dağı ve Yıldırım Dağı; kısacası bu dağlarda at koşturan Oğuz Boylarını, Köroğlu'nu da düşünürsek, bir Zeybekler diyarıdır Kızılcahamam, Cumhuriyetten önçe Yabanabat Sınırları Şimdiki Kızılcahamam, Camlıdere, Kazan, Pazar, Ayaş, Beypazarının bazı kısımları,  Güdül ve Akçakese Köyünü/Güzel Çiftliğini (Emin Çavuşun Çiftligini) içerisine almaktadır, Akçakese Tarihine Bakıldıgında Cumhuriyetten önce Yabanabata baglı o dönemin en büyük yerleşim bölgesi olarak görülüyor, 
Akçakese/Güzel Ankara iline 80/85 km, Güdül ilçesine 18/22 km uzaklıktadır. 2014 yılında Mahalle olmuşlardir. Akcakese Muhtarımız Hasan Acar dır. %90 Emincavuslar sülalesi yaşamaktadır. İlçenin Doğusunda bulunan Akçakese Köyü orman alanı ile dağköyü olup yaylası, bağları, piknik alanları bulunan bir beldedir, Akçakese, Güdülün üç köyü olup Çeltikci/Kızılcahamam ile de sınırdır. Köyün kenarları yeşillik olup bağ ve bahçedir. Üzüm Bağları vardır, batısında sazak mevkii cayirlar bahçeler ilerisinde dağ tarla mevkii ve bağlar vardır sazak ve dağ tarla mevkii ve dürmek evludere ve yayla erenler mevkileri mantar yetişen yerlerdir zamanı gelince koyun mantarı ve püsküllü mantar v.d toplanır. Güney batısında kazan gülleri ve uzun kısır vardır bağlar vardir ilerisi gavur deresi ve Güzel Mahallesi vardır. (Güzel in güney inde Yazilar Keseler, Kiymir Çayi ve Meyvebuku vardir. Batisinda Dikmen tepesi Yesilöz.Kuzeyinde kedilik Saray mevkii Gavur deresi ve yaylası Sorgun vardır.) Akcakese nin doğusunda ise Dürmek ve Evlü deresi vardır yakininda Basagac ve Guneysaray üstünde Kurumcu vardir. Akçakesenin altinda Bademli Calti ilerisinde kislak ve Celtikci ve koyleri vardir.Köyün güneyinde çayırlar ve araziler vardır ve Meyve bükü koyu vardır. kuzeyinde Hasayın, Almalarderesi, Dede Çamı ve Yaylası vardır Sorgun ve Hüyük köyleri (Mahalleleri) vardir, Yaylasında köyde hayvancılıkla uğraş verenler yazın Koyunlarını Yaylaya çıkarır, çıkarlardi bundan 60 yıl öncesine kadar yaylada kalıntılar vardır Şadının ahir İbrahimin ahir v d gibi şuan deli dursunun ahir var. Göletimiz ve Erenler Mevkii vardır, Eğer Yagmur yagmazsa Merkez Köy Akçakese olup etraf köyler yağmur duasına gelirler bu bir şenlikle sürer yemekler yapılır, Pilavlar, Kapamalar, Kızartmalar ve hertürlü yemekler buna tüm bu etraf komşu/akraba köyler hep gelir, Yamaç ve Dag etegine kurulmuş bir Orman Köyüdür...
bakiniz www.akcakese.tr.gg ve www.akcakesemahallesi.de.to Cumhuriyetle beraber Yabanabat dan ayrılan yerler şunlardır, Camlıdere, Kazan, Pazar, Cubuk, Ayaş, ve Güdül, Akçakese Köyü bu dönemde 3 yere baglanmıştır Beypazarı, Ayaş ve Güdül, Son olarak Güdül de kalmıştır, burdan şu öne çıkarmak gerekir, aslında Yabanabat Bölgesi Ankaranın Küzey Batısıdır, Merkez olarakta şimdiki Kızılcahamam Kazasıdır, eger eski Kızılcahamamma bakarsak geniş bölgeye hitap eder, bunu Haritadada görebiliriz.
Sabahları ezan sesleriyle canlanan birden şehir. Hele sabaha karşı yağan yağmur ıslatmışsa toprağı, toprak kokusuna çam kokusu, ardıç kokusu karışır bir hoş eder insanı. Günün erken saatlerinde kaplıcalara akan misafirler arasında, günlük işlerine giden yerli halkı tanıyabilirsiniz. Kimi dükkanlarının kepenklerini açarken kimi dağ yolunu tutmuştur. İlçe çevresi de genellikle elma bahçeleriyle kaplıdır. Sivrilmiş mızrak gibi göğe doğru yükselen çam ağaçlarının arasında muhteşem turistik otel, her mevsim başka güzellikle insanlara bağrını açan tabiat güzelliklerinin göğsünde atan bir yürek gibidir.
Güneşli günlerde piknik yerleri dolup taşarken, kış aylarında kar, orman denizini beyaz bir gelinlik gibi kaplayınca bu hareketli hayat durmaz. Bu sefer kışın tadını çıkartmak, karda dolaşmak, kayak yapmak ve kışın eşsiz görünümünü seyretmek insana mutluluk verir. İşte bu çam parçası, büyük şehrin toplu, dumanlı, gürültülü ve bitkin hayatından kaçanların yaka silkenlerin bir dinlenme ve sükun yeridir.
1- TARİHTE KIZILCAHAMAM
İlkçağlara kadar uzanan Yabanabad (Kızılcahamam)'ın ne zaman kurulmuş olduğunu kesin olarak bilmiyoruz. İlkçağlardan beri, Anadolu'nun ortasında bir yerleşme merkezi olarak görünen Yabanabad (Anlamı bozkırı imar eden) Cumhuriyetten sonra, hızla gelişerek bugün duruma gelmiştir. Bazen tarih alanında bazen de karanlıklarda kalan Yabanabad'ı ancak 1915 yılından beri Kızılcahamam adı ile görüyoruz, küçülmüş hali ile oysa Bölge olarak Güdül, Ayaş, Kazan, Pazar, Camlıdere, ve Cubuk Civardır.
Tarihçi ve arkeologların ileri sürdüklerine göre, buralarda ilk önce Hititlere rastlamak mümkündür. Kızılcahamam'ın Akdoğan köyü ve dolaylarında yapılan araştırma ve kazılarda elde edilen kalıntı ve bulgular, bu yörelerde Hitit uygarlığı izlerinin olduğunu göstermektedir. Hititlerin Ankara dolaylarında bir çok eserler bırakmaları ve Polatlı ilçesinin, Sakarya nehri yanında bulunan Gordion (Yassı höyük)'ün Hititlilerin başkenti olması' bu görüşe yardım eder.
M.Ö.XII yüzyılda batıdan Anadolu'ya gelerek. Anadolu'yu işgal eden Frigler, kendilerine Sakarya nehri ve nehre dökülen çayların boylarını yurt edinmişlerdir. Sakarya nehrine dökülen ve Yabanabad'ı kuzeyden güneye geçen Kirmir (Kocaçay) boylarına gelerek yerleşmiş olabilirler. M.S. 395 yılında Roma'nın ikiye ayrılması ile Anadolu, Doğu Roma yani Bizans'ın elinde kaldı. Yabanabad da Bizanslılar' dan kalma birçok eserlere rastlamak mümkündür. Bugünde Güvem bucağı ve Çeltikçi beldesi dolaylarında bu izlere rastlanılabilir.
1071 Malazgirt zaferinden sonra. Anadolu'ya akın etmeye başlayan, Selçuklu ve Oğuz Türkleri, Anadolu'nun her yanına yayılmaya başlamışlardır. Bu arada 1073 yılında. Ankara 'ya geldikleri ve çevreye yayıldıklarını, kaynaklardan öğreniyoruz. Oğuz Türklerinin. Anadolu'nun her yanında bıraktıkları gelenek ve görenek, uygarlık kalıntılarına Kızılcahamam' da rastlanmaktadır.
Oğuzlar'ın yirmi dört boyundan hemen hemen hepsine ait boy, aşiret ve yer adlarına bugün Türkiye'de rast gelinmektedir. Bu Oğuz boylarının adlarını taşıyan teşekküller ve yer adlarına bakarak hüküm vermek gerekir. Kınık, Kayı, Boyat, Eymür, Çeppi, Yazır, Bayındır, Kızık. Karkın, Dodurga, Begdili, Çavundur, Salur gibi boylar önemli rol oynamışlardır.
Bu Oğuz boylarının adlarına Kızılcahamam ilçesinde, rastlamak mümkündür. Çevrede bulunan Kınık, Kızık, Iymir, Bademli ve Güdül, Akçakese, Güzel, Çalti gibi köylere rastlanılabilir. Eskiden Kızılcahamam' a bağlı olan Çamlıdere ilçesinin Peçenek bucağı ve köylerinde de bu oğuz boyları adlarına rastlanır. Buna göre; Malazgirt zaferinden sonra Anadolu'ya yerleşen Oğuz Türkleri, bugünkü Atalarımızın köklerini teşkil ederler. Hemen şunu söyleyelim ki, Yabanabad dolaylarında bu Oğuz boylarının adlarına rastlanılması. onların buralara gelerek yerleştiklerini göstermektedir. Böylece yörelere yerleşen ve bugünkü Türklerin Atalarını teşkil eden Oğuz Türklerinin izlerine her yerde rastlamak mümkündür.
1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu'ya akın yapan Türklerin 1073 yılında Ankara'ya geldiklerini ve çevreye yayıldıklarını kaynaklardan öğreniyoruz. Anadolu'ya taşınan Türk göçlerinin her tarafa yayıldığı gibi Yabanabad dolaylarına da gelmiştir.
1356 yılından itibaren, Ankara Vilayetine bağlı bir ilçe olarak gelişen Yabanabad'ın ilçe merkezi olarak Demireiören köyünü görmekteyiz. 1880 yılında, ilçe merkezi bugünkü Pazar bucağına, Demirciören köyünden naklolunmnuş ve Çorba adı ile 1915 yılına kadar idare orada yapılmıştır. 1915 yılından itibaren, Kızı1cahamam'da kaplıcaların bulunmasıyla ilçe merkezi olarak bugünkü Kızılcahamam'ı görmekteyiz.
Yabanabad'ın çok eskiden beri var olduğunu ve önemli bir yerde bulunduğunu, kaynaklardan anlaşılmaktadır. Önce Kızılcahamam' a bağlı olan şimdiki Çamlıdere ilçesinin, Peçenek köyünde Selçuklular devrinden kaldığı tahmin olunan, bir cami ile Çeltikçi beldesinin Verimli köyünde bulunan bir türbe de vardır. Bu türbenin kapısında kufi yazı ile "Turasan'a Şah bin Duman Ağa" yazılıdır. İşte bu iki eser, 600 senelik olarak biliniyor. şimdiki Güdül Akçakese Köyü burda bulunan türbe geriye dönük 1450 li yillara inmekte olup Lemşehirinde yani Nevşehirden gelen Türkmenler oldugu ve Akçakese yaylasinda bulunan Erenler mevkii Paşacik Vakfi Böylece buralara Selçuklu Türklerinin yerleşmiş olduklarını ve uygarlıklarını çevreye yaydıklarını anlıyoruz.
Ankara salnamelerinde (yıllıklarında) Yabanabad(t) olarak geçen bugünkü Kızılcahamam ilçesi eski bir tarihe sahiptir. Meşhur seyyahımız Evliya Çelebi seyahatnamesinde, "On gün Yaban ovasında gezdik. Bu da Engürü (Ankara) Sancak'ı içinde yüz parça mamur köyü olan Subaşı (bir şehrin bilhassa küçük kasabalarında güvenlik kuvvetleri olan ilçe) lıktır ve hafta pazarı olan bir ilçedir." Diyor.
Orta Asya' dan gelen ve halen bazı yerlerde isimleri korunan Çıtak Türklerinin buralara yerleştikleri kaynaklardan anlaşıldığına göre, tarihi eski sayılır. Kızılcahamam'daki gibi bugün Anadolu'nun birçok yerinde Çıtak (Çitak), Çıtaklı ve Çıtakoğlu adını taşıyan birçok boyun yaşadığını veya bu adları taşıyan bir çok yer adlarının bulunduğunu kaynaklar belirtiyor. Balıkesir, Denizli, İzmir, Kastamonu, Manisa, Zonguldak vs. iller gibi Kızılcahamam'da Çıtak Türklerinin kalıntıları olduğu bilinmektedir.
Bazı kaynaklardan Çıtakların Timur ile beraber Orta Asya' dan geldiklerini ve Ankara savaşı sonunda çevreye dağıldıklarını kaydediyorlar.
Ankara'nın kuzeyinde olan Kızılcahamam ilçesinin ancak yirminci asrın başlarında 1915 yılından itibaren tarih alanında görüyoruz. Eskiden Yabanabad adı ile anılan Kızılcahamam 1915 ilçe olmuştur.
Kızılcahamam XX yüzyılın başında ilkel bir kaplıca binasının çevresinde birkaç barınaktan ibaret bulunuyordu. İlçe arazisinin bir kısmı sarı, beyaz, kırmızı, kahverengi ve kurşuni toprak ve kayalarla kaplı olduğundan, ayrıca ilçe merkezinde kaplıcalarda bulunduğundan dolayı Kızılcahamam adı ile tarih sahnesine çıkmıştır


Kaynak:Tarih Kitapları ve www.akcakesem.tr.gg
  Sitesi bir BilgeAdam 
ADNAN  ÖZTÜRK sunumudur.


 
 © Copyright 2006/2018  YABANABATGEZGİNİ  AKCAKESEGEZGİNİ  ve  GÜDÜLGEZGİNİ               Web Tasarım:byAdnanoe 
                                               

© 2006/2023 BilgeAdam Adnan Öztürk, Akcakese Güdül Ankara, Tüm hakları saklıdır.

 
 

Bugün 38525 ziyaretçikişi burdaydı!

 

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol